- Mesaj
- 94
- Beğeni
- 93
- Puan
- 666
- Ticaret Puanı
- 0
Laboratuvar
Geri dönmesine dönmüştüm de burda çözmem gereken bir çok sorun vardı ilk iş Ron’u bulmam gerekiyordu çalıştığı binanın önüne gittim hava biraz karanlık ve soğuktu herzamanki gibi kapı önünde güvenlik vardı yanlarına gittim onlara içeride kardeşimin çalıştığını ve içeri girip giremeyeceğimi sordum tam da tahmin ettiğim gibi bir cevap geldi yani cevap tabiki hayırdı bir kapı açıldı kapının açılmasıyla içerden çıkan adamı yere fırlatıp içeri doğru koşmaya başladım hayatımda hiç koşmadığım kadar hızlı koşuyordum şuan arkamda ki güvenlik sayısı her katta 2 ye katlanıyordu nerdeyse her odaya baktım fakat hiç kimse yoktu içeride hatta buraya getirildiğimde burası eskiden böyle değildi son bir oda kalmıştı odaya doğru öyle hızlı koşuyordum ki önüme çıkan güvenliğe çarpmıştım bende herhangi bir problem yoktu ama güvenlik için aynı şeyi söyleyemem yere yığılmıştı aldırış etmedim odanın kapısını açtım oda da sadece büyük su deposuna benzer bir şey ve içinde de daha önce hatırladığım birkaç kişi vardı şaşırdım birkaç kişi derken sanırım ufak bir detayı atladım sadece kafaları bunlarla ne yapabilirlerki…Sanırım bu kesinlikle katilin ben olmadığımı söylüyordu arkamı döndüm ama ufak sorunlarımdan biri unutmuştum yaklaşık 50 kişilik bir güvenlik tam da arkamda duruyordu burdan kurtulmam imkansız gibi birşeydi herhalde ama ben imkansız pek inanmam herzaman ufakta olsa bir olasılık vardır ve herzaman denemeye değerdir.Odanın sonuna doğru tekrar koşmaya başladım 40. Katta falan olmalıydık camın odanın sonundaki camın önüne geldim cam duvarın olması gereken her yeri kapıyordu burdan atlamayı düşündüm ama camın herhangi bir açmaya yeri yoktu güvenlik etrafımı sarmıştı.Bir kaç adım ileri doğru atarak önümdeki güvenlik görevlisine yaklaştım ellerimi uzattım herkes bir anda ellerindeki silahları indirdi bunu yapmaya çalıştığımı sanırım anlamamışlardı güvenlik görevlisi kelepçeleri çıkarmaya çalışırken birden arkamı dönüp cama doğru koşmaya başladım cama çarpmıştım hatta camı kırdım ama yere düşmüyordum gözlerimi açtım yeni bir oda daha bunu daha önce hiç fark etmemiştim ama burada çalışanlar bulunuyordu arkamdakileri hatırladım tekrar koşmaya başladım odanın sonunda bir asansör vardı oraya gidersem aşağıya inip kaçabiliceğimi düşündüm herkes bana bakıyordu ama neden fark etmemiş gibi yapıp elimden geldiğince nefesim ne kadar yeter koşmaya başladım tam sağ tarafımda duran bir kapı aralık kalmıştı herkeste olalabiliceği gibi bende de içeride neler olduğu hakkında merak uyandıran şeyler yaşamıştım kapıya doğru yöneldim kapıyı açtığım da sanki dünya başıma yıkılmıştı.Ron’u bir sedye ye bağlamışlar ve üzerinde deneyler yapıyorlardı ama düşündüğünüz tarzda deneyler değil daha çok açık bir ameliyat gibi nerdeyse tüm organları dışarıdaydı ona doğru bakıyordum sanki nefesim kesilmişti orda duran bir adam eline neşteri aldı ve üzerime doğru gelmeye başladı arkadaki güvenlik görevlileride iyice yaklaşmıştı.Odadan çıktım asansöre gitmeye çalışıyordum asansörün kapısına gelip arkama baktım ve asansöre girdim Ron’u ordan kurtarmam lazım ama bunu yapmam biraz zor olucak…Asansör en alt kata inmişti heryer karanlık önümü bile göremiyordum her ilerlediğim de bir sedyeye çarptım içerisi iğrenç kokuyordu sonunda bir kapı buldum açtığımda gördüklerim iğrençti bir sürü insan cesedi ceset derken organlarına kadar parçalanmış ve hiçbirinin kafası yoktu…
Yeni Gelen Hatıralar
Adamlar morga çevirmiş etrafı ama şimdilik morg ikinci planda kalan bir iş Ron’u ordan tüm organları yerinde bir şekilde çıkartmam lazım.Bunu yapabilmem için önce bir plana sonrada biraz ekipman iyi olabilirdi.Daha önce hiç silah kullanmadım ama ilkler iyi olabilir yine de ufak bir problemim var nereden silah bulabiliceğime dair bir fikrim yok.Bu yüzden Ron’un evine bakmakta fayda var.Evinin önüne gittim fakat anahtar yoktu ama bence bunlar olmasada oraya girebilirim 40.kattan atlamayı göze almış biri olarak kapıyı açmanın ya da içeri girmenin bir yolu olabilir diye düşünüyordum sonra apartmanın dışına çıktım Ron evi havalandırmayı sevdiği için daha doğrusu yaptığı deneyler sonucu evi zehirli gazlara maruz bıraktığı için evi her gün havalandırır yani camlar açık olur her zaman 2.katta olmasıda oraya ulaşabilmem için avantaj yani 5.-6. Kat olmasından iyidir.Birinci katın camının altında bulunan hafif bir çıkıntı vardı oraya tutundum ilk kat olduğu için yere zaten yakındı o yüzden fazla zorlanmadım sonra kendimi yukarı doğru çektim ilk katın camına ulaştım yanda geçen suların atıldığı oluklar neyseki demirdendi o yüzden bir kat daha çıkabilmemi kolaylaştıdı şimdi tek sorun Ron’un camına ulaşabilmekti ikinci katın biraz daha üstüne çıkarak oluklardan inen boruları bağlayan vidaları söktüm ve boru yana doğru düşmeye başladı kendimi direk yukarı doğru ittirdim ve camın altındaki çıkıntıyı yakalayabilmiştim kendimi yukarı çekerek camdan içeriye girdim ama şuan bakıyorumda kapıyı çalsamda olurdu ama nasıl mümkün olabilir ki bu Ron karşımda hatta sapa sağlam.Benim camdan çıkmama bense onun hala hayatta olmasına şaşırmıştım.İlk işim sorulardan önce bir bira istemek oldu.Ron konuşmaya başlamadan direk olanları anlatıp burda bu şekilde tekparça halinde nasıl durduğunu anlayamadığımı ve bunun nasıl bir açıklması olduğunu sordum.Ron sakindi sanki hiçbir şey olmamış gibi bu sakinliğin imkanı yoktu yani kim tüm parçalarına kadar çıkarılıp sonra sanki hiç bir şey olmamış gibi devam edebilirdi.Ron onun sadece bir deney olduğunu söyledi ordaki o değilmiş sadece denek için kullanılan bir modelleme iç parçaları normal insan gibi önceki yaptıkları deneylerden kalan insan parçalarıyla yeni bir vücut yeni bir yaşam yapmaya çalışıyorlarmış bu bana imkansız geldi yani bunun gerçekten yapılıp yapılamayacağını sordum Ron bir şeyler saklarmış gibiydi cevap verirken ama ne sakladığını hala çözemeiyorum bunu şuanlık yapılamayacağını söyledi bu beni rahatlatmıştı sanki nedenini bilmiyorum ama rahatlamıştım yinede sonuçta Ron tam karşımda ve tekparça halinde.Ron odasına gidip bir iğne getirdi hapı biraz daha geliştirdiğini ve bunu da denemek isteyip istemediğimi sordu hep olduğu gibi denemeye değer….İğne vurulduğunda sanki sıfırlanmış gibiydim yani bilgisayarlara format atılırda sadece tek bir diskin hafızasının kalması gibiydi olanlarla ilgili bir şey hatırlayıp hatırlamadığımı sordu onları hatırlıyordum aslında sadece eskiler bulanıklaşmıştı biraz ama üzerlerine sanki yeni birşeyler daha eklenmişti bilemiyorum şuan ne olduklarını ama tam net değiller bende olanları hatırlamadığımı söyledim merak ediyordum aslında neden böyle bir soru sorduğunu…
Yeni Biri Daha
Bir an içim geçmiş ve dalmış olmalıyım gözlerimi açtığımda ne başka bir ülkede ne de aynı yerimdeydim yorulmuş nefesim kesilmiş bir halde sokağın tam ortasındaydım saat daha sabahın 4’ydü Ron’un evindeydim en son hala neden koştuğumu merak ediyordum ileri doğru baktım bir adam elinde bıçağa benzer keskin birşeyle üzerime doğru geliyordu arkamı dönüp koşmak istedim ama buda pek mümkün değildi çünkü arkamda da beni bekleyen ve elindeki bıçakla bana doğru yürüyen bir başkası daha vardı kapana kısılmış gibiydim ordan kurtulmamın tabiki imkanı olabilirdi ama nasıl aslında beni düşündüren şeyse neden benim peşimde olduklarıydı bana doğru gelenler gitgide hızlanıyor ve bende yolun ortasında sanki onları bekliyordum ileri doğru biraz adım attım kaçmayı planlıyordum aslında ama bu sefer olmamıştı arkamdan gelen adma bir anda üstüme çullanı beni yere düşürmüştü yerde adamın boğazını sıkmaya çalıştıysamda pek fazla başarılı olamadım boğuşmaya devam ettik üstüne çıkıp adam yumruk atmaya çalışıyordum ama diğer adamın karnıma bir tekme atıp soluğumu kesmesiyle tüm çabalarım boşa gitmişti yerde kıvranıyordum…Biraz daha iri ve kalıplı olan beni kaldırdı sonum gelmiş gibiydi bir hışımla adamın ellerinin arasından kendimi attım etraf soğuktu sokakta kimseler yoktu bizden başka hiçbir ışık yanmıyordu sokak lambalarının bile birkaç tanesi yanıyordu sadece adamları görebilmem için önce onları ışığın olduğu bir yere çekmem lazımdı ya da ordan kaçıp canımı kurtarsam daha iyi olabilirdi koşmaya başladım ara sokaklara girip karanlıktan faydalanmaya çalıştım bir süre koştuktan sonra bir ara sokağa daha girip çöp kutusunun arkasına geçtim yavaş yavaş gelen sesler vardı iyice korkmaya başladım kafamı kaldırıp bakıcaktım ki yine arkamdan biri tuttuğu gibi beni yere fırlattı sanırım ayak bileiğim kırıldı üzerine basamıyordum adamlar ellerindeki bıçaklarla üzerime gelmeye devam ediyorlardı ama nedense onları daha hiç kullanmadılar belkide beni öldürmek istemiyorlardı yanımdaki duvara tutunarak yerden kalktım zorlayarak ayağımın üstüne basıyordum felaket bir acı vardı ayağımda iyice yaklaştılar bir tanesi tam yumruk atıcaktı ki direk diğer elini tutup elindeki bıçağı ona sapladım kanlar çıkıyordu adamdan bıçağı çıkartıp diğer adama saplamak istiyordum ama bunun için çok geçti ona doğru yöneldiğimde bıçağı bana sapladı ilk başta ne bir kan ne de herhangi bir şey hiçbir şey olmamış gibiydi bıçağı geriçektiğinde bıçağın giren kısmı tamamen yanmıştı bacağımın acısını unutmuştum yani ilk başta öyle sandım ama hayır bacağım geçmişti üzerine basabiliyordum bu gece olanlar da neyin nesiydi diğer adamın üzerine doğru yürüdüm ve adamın ilk zamanki korkunluğundan eser kalmamıştı hatta korkudan nasıl kaçıcağını bile şaşırmıştı sokaktan çıkıp bara gidip kafamı dağıtmak istedim belki de bu olanları hatırlamam umuduyla sokağın tam köşesinden çıkarken ceketim arkasından yakalayıp beni çekti. 1.80 boylarında biraz genç biriydi bana doğru hayretler içerisinde bakıyordu beni tanıyormuş gibi bir his vardı içimde ama bundan emin olmam imkansız dı bakışmalarımız bittikten sonra beni hatırlıyor musun diye sordu…